7 Kasım 2017 Salı

uzak nokta



uzak-
ta
kaldık

yine

burada
-yım ben
sense

orada

kaldın yine işte
uza-
ğımda

aşsam
aşılırdı belki
bu uzak-
lık.

ama bir nevi tutsağım

ne sana
ne de kadere

sadece
bendeki sana
(nokta)












20 Eylül 2017 Çarşamba

bildiğin gibi





özledim evet
en çok da seni
hadi gel, anlat
dinleyeyim seni sabaha dek
dalgaya yıldıza yeğ tutayım
ayın yarısı yarık
benim hayallerin de öyle
doğru zamanı beklemekten usanık
ama müzik hala güzel
hadi gel yine

bildiğin gibi sev beni

25 Temmuz 2017 Salı

amore



bugün de es geçtik
birbirimizi

ama teninle avunmak güzel
hem de çok güzel

mesela sen o köşesinde boşluğun
bense bu
anıyoruz istemsiz birbirimizi

belki arzu bile ediyoruz

bana sorarsan en güzeli
bu

canım amore...


21.7.17

27 Nisan 2017 Perşembe

bugün



koştum
 koştum 
   koştum
  ben bugün
yuvarlandım hep bayır 
aşşağı

sonra 

rüzgarda havalanan poşet misali
dünyanın en tepesine uçuştum
oradan izledim hepimizi

          koştum 

koştum 
   koştum ben 
bugün
sınırsız kaldım

döndüm durdum döndüm

ben bugün
uyumadan uyandım

rüyası bile çok gerçekti


22.03.15




22 Mart 2017 Çarşamba

bir takım anılar



şişeden içmeyeli çok olmuş
merdivenlerde ıslanmayalı
fonda çalsın tabi
en cazından parçalar
artık parçalayamaz anımızı
cihangirde kaldı o güzel insanlar
bazısını özlemek bile hala çok tatlı

8.1.17



20 Şubat 2017 Pazartesi

sınır




yola düştüm
      yine
yeni baştan

güneşin
altında
    ve
üstünde
gezinmek için bir süre daha
canlı
            ve serbestçesine
oynamak için

   ‘sınırın kendindir’
demiş o kadın

zamansız bir yaşam aralığında
çizilmiş
ismi belirsiz
  sınırlarımı
keşfetmeye gidiyorum

ben

yine gidiyorum
   sanırım bunu hala
güzel beceriyorum

kolaydır çünkü sevmekten
ve fazlasıyla basit
  affetmektense kendini

hala ellerin dolu
            ve hayallerin
tamamen gerçekleşmemişken

güzeldir gitmek
hala keşfetmemişken
sınırlı tüm kentlerini


20.1.2017
Atina/Berlin

4 Ocak 2017 Çarşamba

öylesi bir gecenin şiiri



o gece aşkın aslı, sureti hepsi birbirine karıştı
kanlı dolunaylı bir Eylül akşamıydı
hunharca dans ediyorduk el ele
müzik denen bir kara büyüydü
bizi bu denli tenlerimizin sıcaklığına muhtaç eden
akıllarımızda bambaşka insanların hayali
öte yandan aynı bedenlere sıkışıp kalmaktan tenlerimiz
çok dertli
sonra ben elini bıraktım,
yoksa önce sen mi?
birden bire oldu hepsi...

önce ayaklarım yerden kesildi
anlamı kalmadı serzenişlerimin
uçuştum denizler üzerinde
dünyanın tüm okyanuslarını aşıp geldim sana
göğüs uçlarımı yaladı da geçti dalgalar.
her damlada daha da susadım uzaklara
ve sanaydı bu kaçışım,
sen benden her nereye kaçtıysan
ben hep bir şekilde sana yakınsadım.
öyle bir hayaldi ki bu
sonunu görmeye bile dayanamazdım

sabah olduğunda dolunay gitmişti
sen gitmiştin
ben bitmiştim
ama müzik bitene kadar dans etmeliydim
ancak böyle temize çıkardı adı hayallerimin
devam ettim ben de
o gün ve bir sonraki gece
sadece senin hayalince dans ettim tarifsiz bir keyifle.

bugün artık ne zaman üzseler beni
önce seni düşünüyorum
sonra hiçliğimizi
derken içten içe bir ıslık tüttürüp
dans etmeye başlıyorum

geçiyor hepsi.


20.09.2015